eminim

bidiğim emin olduğum tek şey

SENİ ÇOK SEVİYORUM

anlarsın umarım

Kilitleniyorum bazen, kalıyorum olduğum yerde düşünüyorum, düşünüyorum, düşünüyorum. Hiç bişey değişmiyor. Ben yine yalnızmışım bunu anlıyorum. Benm için o kadar değerlisin ki işte bu değer beni üzüyor işte bu değer beni korkutuyor.
Çünkü anlamıyorsun…
Sana kırılıyorum bunu inkar edemem senin için değersizmişim diye düşünüyorum. Beni önemsemediğine inanıyorum. Çünkü bütün davranışların bunu anlamamı sağlıyor.

Kendi yalnızlığımda boğuluyorum hemde sen yanımdayken…

Keşke diyorum hep, keşke daha az sevseydim yada sevdiğimi daha az gösterseydim belki o zaman beni daha fazla sever belki benim kalbime daha çok dokunur. 2 saatlik konuşmalarda daha yakın davranır. Sonra keşkelerime ağlıyorum sadece aklımda olduğu için, gerçek olamayacağı için.

Bir gün arasan sadece SEVİYORUM SENİ desen, bunu bana söylemek istediğim için aradım desen yada aklında o an ne şekildeysem bunu bana mesajla yazsan çok mutlu olurum.

Beni sevmiyorsun diyemem seviyor olabilrsin ama bildiğim bişe var bana bu verdiğin sevgi yetmiyor senin için fazla duygusal diğilim aslında sadece bunu daha fazla hissetmek istiyorum.

SENİN İÇİN.. herhangi bir sevgili olmak istemiyorum yarın hayatında olmasam bile, benim için büyük bi ilksin bunu seninle sadece benm yaşamamı istemiyorum yaşadığım herşeyde benimle beraber olmanı istiyorum. çok zor olmasa gerek biraz daha özveri biraz daha empati belkide.

Yada çok şey istiyorum değil mi? Bütünüyle zor bir şey. Ama inanıyorum ben gittikten sonra bile olsa anlarsın beni… biliyorum anlayacaksın ben daha fazla kırılılınca…

tek bir cevap

ne zaman duygusal açlığımı doyuracaksın?
kendinle yaşamaktan vazgeçip benle yaşayacakmısın?
senin için yaşadığımı farkedebilecekmisin?

ne zaman beni sevceksin?

kısaca

Ara verilmiş vazgeçilmeyen acılar, haz veren duygular. Olası durumlar seyrinde tatlı bir acı nağmesi gibi kulaklarımda çınlıyor. Nesin nasıl bir duygusun anlamıyorum. Komik olan ben daha sendeki beni keşfedemiyorum. kullanılan mı yoksa gizlice içten içe sevilen birimiyim Bunu sana soramayacağımı çok iyi biliyorum. Korkmak değilde bu belirsizliğin üstüne senin susmaların kabuğuma bi kat daha çekiyor. Iste bu yuzden sessizce yaninda durmak daha guvenli geliyor.

Sesin o kadar etkili, bakışların o kadar tesirliki sadece yanında durmak bile yetiyor bazı zamanlarda. Ama işte o tepkisizliğin öldürüyor bazı anlarda sana sarılmak istiyorum bağırmak o icimdeki ruzgarlari sana hissettirmek istiyorum. Fakat aklıma söyleyebileceğin şeyler geliyor aklıma. Ufak olaylarda bile benle alakasız mevzulara bile “…beni geriyorsun…” cümlen geliyor. Bi kediye dönüyorum o anlarda, sudan korkan ve denizin ortasında bir sandığın içinde yapayalnız kalmış bi kediye oluyorum. Miyavlamaktan bile aciz bir kedi..

Sonra fırtınalar başlıyor. Sonsuzluğun içinden gelen bitmek bilmeyen ara sıra inişleri olan asla durmayan acısını hafifletmeyen daha fazla gözyaşı isteyen fırtınalar. Bunlarla besleniyor acılar onu daha büyük daha tesirli hale getiriyor. Ve ben çaresizce korkmaktan başka birşey yapamıyorum. Uzun bir süre buna dayanabiliyorum. Sonra o suların sert dalgalarına alışan ben sakin anları sevmemeye başlıyorum daha fazla acı çekmeyince fırtınam da güçlenemiyor, işte o anda küçük sudan korkan kedim bir anda hırçın bi kedi oluyor. Saldırıyor savaşıyor isyan ediyor… Sonra gücüm bitiyor. Olagan seyrime geri donuyorum. Tekrarlanmiş acılarımı çekmeye başlıyorum sonsuz bir girtapta yaşıyorum

ben
korku
acı
yalnızlık
AŞK

ACI

Periyodikleşmiş sendromlar. Her defasında inişi çıkışı daha fazla bir yaşam. Alışmak gerekir aslında.. ama olmuyor. Gücüm birinde daha fazla diğerinde yok bile.

Hayatım işte hepsi. Bütün acılar, bütün sevdalar, benler. Kendimden korkuyorum. Benliğimin gücü her gün daha fazla kinle doluyor. Benliğimin bana açtığı bu savaş beni öldüreceğinden korkuyorum. Bu savaşta eksik olan SADECE BEN. Bana dair savaşta bile kendimi savunamıyorum. Kendimi kendi yalnızlığımda boğuyorum. Galiba bu acı ile yaşamaktan zevk alıyorum. Kendimi biliyorum …ne kadar acı kendimi kendime itiraf edemiyorum, dahasındaki anlık değişimlerim. Şuanda bile inişim çıkışım var. Acıyorum ağlıyorum, üzülüyorum ve güveniyorum. Hepsinde beni buluyorum.

Bu kadar çok şey varken neden kendi ateşimde zorluyorum beni….

KALBİM YETER ARTIK BU ACI. Yeter bu ızdırap, kin, cezalar cezalandırmalar. Unut bırak zamanı kanlar içinden çıkar artık elini…

Düşlerin sonsuz bir yuvarlakta
Kalbin ve beynin senden bile uzakta
Yarınlar yakın ama çok karanlıkta
Sevişmeyip acı çekenler hep hayatta
Mutlu yaşayıp çabuk ölenler ne yapmakta…

Sadece bennnn

bizzzzz geldikkkkkkkkkkkkkkk